T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ESKİŞEHİR / TEPEBAŞI - Kazım Karabekir İmam Hatip Ortaokulu

Çocuklara Dijital Ayak İzlerini Yönetmeyi Nasıl Öğretebiliriz?

Çocuklara güvenli internet kullanımını ve dijital ayak izini (elektronik ortama aktardığımız, bizimle ilgili her türlü veri) azaltmayı öğretmenin yanı sıra, onları geleceklerinde büyük öneme sahip olabilecek pozitif dijital ayak izleri oluşturmaları için teşvik etmeliyiz.  

Günümüzde çocuklar, interneti yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Bu yüzden de, geride bıraktıkları dijital ayak izlerinin gelecekte sahip olabileceği etkiler konusunda bazı endişeler mevcut. Tartışmanın büyük bir kısmı çocuklarımızı güvenli tutma konusuna odaklansa da, çocukların dijital ayak izlerini nasıl yönettiği konusunda bilinenler çok az.

Dijital ayak izleri, kimliğinizi, becerilerinizi ve ilgi alanlarınızı sergileyebilir. İşverenlerin, adayları Google’da aratarak yeterliliklerini araştırdığı bir dönemdeyiz ve dijital ayak izleri artık çok daha büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda, hiç dijital ayak izine sahip olmamak, kötü yönetilmiş bir ize sahip olmak kadar dezavantajlı olabilir.

“İleriye Dönük En İyi Ayak İzi” projesi, çocukların dijital ayak izleri hakkında ne bildiğini araştırdı. Odak grupları, Avustralya’nın New South Wales bölgesinden 10-12 yaş aralığındaki 33 çocuktan oluşturuldu. Odak gruplarının analizi, çocukların çevrimiçi ortamda güvende kalabilmek için belli yöntemleri olduğunu, ancak pozitif dijital ayak izleri oluşturmak için daha fazla rehberliğe ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor.

Çocuklar dijital ayak izleri hakkında ne biliyor ve ne yapıyorlar?

Proje, öğrencilerin interneti çeşitli amaçlar için kullandığını (ödev araştırması, oyun oynamak, video izlemek vb.), en popüler çevrimiçi aktivitenin ise arkadaşlarıyla iletişim kurmak olduğunu buldu.

Çocuklar dijital ayak izinin ne olduğuna dair şunları biliyordu:

  • “İnternette paylaştıklarınız internette kalır.”
  • “Adresiniz ya da tam isminiz gibi kimlik bilgilerini çevrimiçi ortamda paylaşırsanız, insanlar sizi bulabilir.”
  • “İşverenler sosyal medya hesaplarınızı kontrol edecektir.”

Çocuklarla; parola güvenliği, kişisel bilgileri çevrimiçi ortamda paylaşmama (isimleri, adresleri ve doğum tarihleri gibi), onları rahatsız eden insanları engelleme, ebeveynlerden tavsiye alma, aptalca reklamlara, gönderilere vs. tıklamama, yüzlerini içeren fotoğraflar paylaşmama gibi konular üzerine konuşuldu. Çocuklar, çevrimiçi davranışlarının potansiyel sonuçları ile ilgili farkındalık sahibi olduklarını gösterdiler.  

Dijital ayak izinin sebep olduğu sonuçların farkında olmaları, çocukların bunları en aza indirgemeye, online olarak adeta görünmez olmaya çalışmalarına neden oldu. Çocuklar birbirleriyle genellikle Instagram üzerinden iletişim kuruyor, bu uygulamayı mesajlaşma servisi olarak kullanıyorlardı. Bir çocuk hariç hepsinin hesabı gizliydi ve çok azı fotoğraf paylaşmıştı. Uygulamayı yalnızca konuşmak için kullanıyorlardı.

Çalışmadaki çocukların dijital ayak izi farkındalığı yüksekti, ancak bunu yalnızca bir yükümlülük olarak görüyorlardı. Verdikleri cevaplar, dijital ayak izlerinin sağlayabileceği faydalara ilişkin bir düşünceleri olmadığını açıkça ortaya koyuyordu. Çocukların, Instagram’ı amacı dışında bir mesajlaşma servisi olarak kullanmaları, araştırmaya katılan bir kız çocuğunun sözleriyle “internetin her şeyi saklaması” problemine zekice ve pragmatik bir yaklaşım sunuyor. Bu konudaki tüm eğitici müdahaleler, çocukların mevcut dijital ayak izi yönetimi stratejilerine destek olacak şekilde onları güçlendirmek ve korumak için tasarlanmalıdır.

Pozitif dijital ayak izi bırakmayı çocuklara nasıl öğretiriz?

Çevrimiçi varlıklarını nasıl düzenleyecekleri çocuklara öğretilebilir. Yani, çevrimiçi olarak yaptıkları her şeyi saklamalarına gerek olmadığıöğretilebilir. Çevrimiçi kimliği düzenlemek, neleri herkese açık olarak, neleri gizli olarak paylaşmaları gerektiğini bilmeleri demektir.    

Arkadaşlarıyla konuşmalarının herkese açık olması uygun değilken, ilgi alanlarını, başarılarını ve becerilerini sergileyen dijital verilerin herkese açık olmasında bir sorun olmadığı çocuklara öğretilebilir. Okul projeleri, ödüller, yazılarından kesitler ve dijital sanat çalışmaları, çocukların paylaşabilecekleri uygun şeylere örnekler.  

Çocuklara başarılarını, becerilerini ve dijital kimliklerinin bazı yönlerini düzenlemeyi öğretmek, lisede sahip olacakları çevrimiçi özgürlüğe hazırlanmalarına yardımcı olacaktır.

Pozitif dijital ayak izi eğitimi ne zaman başlamalı?

Çocuklara pozitif dijital ayak izi ile ilgili eğitim vermek için ilkokulun son iki yılının ideal bir dönem olduğunu gösteren dört sebep mevcut:  

  1. Dijital ayak iziyle ilgili bilgiye sahip değiller ve bunun geleceklerinde değerli bir şey haline gelebileceğinden habersizler.
  2. Bu yaştaki çocuklar, ağırlıklı olarak oyun oynamak ve video izlemek için kullandıkları internet ve sosyal medyanın daha yaratıcı ve üretken kullanım alanlarına geçiş yaptıkları bir dönemdeler.
  3. Farklı ebeveynlik stillerinin varlığı, her çocuğun bu bilgileri evde edinemeyeceği anlamına geliyor.
  4. Çocukların siber güvenlik konusunda okullarda öğrendikleri bilgilerin gücü, hangi aktivitelerinin gizli kalması ve hangilerinin herkese açık olmasının faydalı olacağına karar vermelerine zemin sağlayabilir. 

 

“İnternet hakkında ne bilmek isterdiniz?” diye sorulduğunda, çalışmaya katılan bir kız çocuğu şu soruyu sordu:

İnternet geleceğimizi nasıl değiştirebilir?

Bu soru, konunun adeta özüne iniyor. Dijtal ayak izleri çocuklar için önemli. Çevrimiçi varlıklarını pozitif bir şekilde yönetmeleri için onlara rehberlik sağlayıp konu ile ilgili bilgilerini geliştirerek çocukların kendi geleceklerini şekillendirmelerine yardımcı olabiliriz.

Kaynak: https://www.weforum.org/agenda/2018/01/why-children-should-be-taught-to-build-a-positive-online-presence

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 05.10.2018 - Güncelleme: 05.10.2018 20:45 - Görüntülenme: 639
Kaynak: https://www.weforum.org/agenda/2018/01/why-children-should-be-taught-to-build-a-positive-online-presence
  Beğen | 1  kişi beğendi